Çocuklarda Ölüm Kavramı ve Yas Süreci

Çocuklarda Ölüm Kavramı ve Yas Süreci Çocuklarda Ölüm Kavramı ve Yas Süreci

Çocuğa ölüm nasıl anlatılır? Çocuğun psikoloojisi göz önünde bulunduraraak nasıl davranılır? buna değineceğiz

Çocukluk dönemin sevilen birinin ve özellikle de bir ebeveynin kaybı, çocuk için oldukça zor ve yıkıcı bir süreçtir. Özellikle çocukların yetişkinlere oranla daha sıkıntılı geçirdiği yas süreci, çocukların ölüm, geri dönülmezlik gibi kavramları tam olarak anlayamamasıyla daha da çocuk için sıkıntılı bir duruma dönüşür süreç. Bunun yanında bir ebeveynin kaybı özellikle çocuğun güven üssü olarak gördüğü birinin kaybı olarak algılandığı için de çocuk bu süreci daha zor atlatır. Çocuğun bulunduğu yaşa göre sevilen birinin kaybı karşıdan verilen tepkiler de değişmektedir. Bunun en önemli sebebi ise çocuğun gelişmekte ve yetişkin becerilerinin örneğin soyut şeyleri anlayamama gibi bazılarına henüz sahip olmayan, gelişmekteki beyinleridir.

Yaş Gruplarına Göre Süreç Nasıl Değişir

  • Bebeklik dönemi: Özellikle doğumdan üç yaşa kadar olan süreçte ölüm kavramı tam oturmaz. Ancak bakım verenin kaybının farkındadır bu süreçte çocuk ve genel olarak ağlama, beslenme ve uyku alışkanlıklarında düzensizlik gibi tepkiler görülür. Bilişsel süreçlerin ilerlemekte olduğu dokuz ay ile iki yaş arasındaki dönemde bebek annesini tanır ve bu dönemde annesini kaybeden bebek şiddetli ağlama gibi tepkiler verir. Annenin kaybı, bu dönemdeki çocuklarda baba, kardeş gibi diğer yakınların kaybından daha etkilidir. İlk altı ile dokuz aylık dönemde annenin ölümünden sonra yerine geçen bakım vereni kabullenmesi daha kolaydır. Eğer dokuz aya kadar anneyle kurulan bağ güçlü ise bebek yeni bakım vereni kabullenmede direnç gösterebilir. Bu dönemde yaşanan kayıptan dolayı hayattaki bakım verenlerin hissettikleri acıyı anlamasalar bile taklit etmeye de meyillidirler.
  • Okul öncesi dönem ( 3- 4 – 5 – 6 yaş ): Bu dönemin en önemli yanlarından biri ben-merkezci bir düşüncenin çocukta hakim olmasıdır. Bu yaş grubundaki çocuklar ölümü geri dönüşü olan, geçici bir durum olarak yorumlarlar. Onlar için mezarda olan birinin nefes alması ya da ölen kişinin uykuda olması gibi düşünceler normaldir. Bu dönemde çocuklar süreklilik kavramını anlayamaz. Bu yüzden yas döneminde görülen tepkiler çoğunlukla etraflarında gördükleri değişim yüzünden ve taklit edilen davranışlardır. Çocuklar ancak 4-5 yaşlarına geldiklerinde ancak geçmiş,şu an ve gelecek kavramlarını anlamaya başlarlar. Bu yüzden daha önceki yaşlarda sevdiği birini kaybeden çocuk bunun sonsuza dek sürecek bir kayıp olduğunu anlayamaz. Ölen kişinin başka bir yerde olduğunu düşünmeye başlar ve bir süre sonra geri geleceğine inanır.
  • Okul çağı dönemi ( 6 – 7 – 8 – 9 – 10 – 12 yaş ): Bu yaşlarda artık gelişmiş olan geçmiş, şimdi ve gelecek kavramları çocuğun ölümün geri dönülmezliğini anlamasına yardımcı olur. 9-12 yaşlarındaki çocukların kendilerinin bile öleceği fikrini kabullendikleri de görülmektedir. Ancak daha erken dönemlerdeki çocuklar ölen kişinin geri gelmeyeceğini bilse de bunu kendileriyle bağdaştıramazlar. Düşünceleriyle bundan kaçtıklarına inanırlar. Bu dönemde çocuk ölümü ruhlar, hayalet, iskelet gibi canlandırma eğilimindedir. Yaratıkların onu alıp götürmesinden korkar. Bu dönemde çocuklar ölen geri gelmese de görülür, duyulur olacağına inanırlar. Bu dönemde gelişmekte olan sözel beceri sayesinde çocuk duygularını daha iyi ifade edebilir hale gelir. Bu yüzden çocuğun ölüm kavramıyla ilgili sorularına onun anlayabileceği şekilde ve mantıklı bir şekilde yanıtlar verilmelidir. Bu dönemde sevilen birini kaybeden çocuklarda uykuya dalmakla alakalı sorunlar görülebilir. Biraz daha ileri yaştakilerde ise gece kabusları, baş ağrısı, dikkat dağınıklı, okul başarısında düşüş, ölen kişinin bazı davranışlarını taklit etme gibi durumlar gözlenmektedir.
  • Ergenlik dönemi ( 13-18 yaş ): Bu dönemde çocuklar ölümün geri dönülmezliğini daha iyi kavrarlar ve bunun her canlının doğası olduğunu ve bir gün kendi başlarına geleceğini daha iyi idrak edebilirler. Ölüme ilişkin algıları bugüne kadar yaşadıkları ve onlara anlatılanlardan etkilenip oluşmuştur ve ölümün, ardından yaşanan yas döneminin hayatlarında yaratacağı değişiklikten haberdardırlar. Bu dönemde yaşanan yakın çevreden birinin kaybı ergen bireylerde suçluluk, kızgınlık ve sorumluluk gibi duygular hissetmelerine neden olabilir. Akademik başarıda düşüş, aile ve arkadaş aktivitelerinden uzaklaşma, dikkat dağınıklığı, kendi ölümlülüklerini riskli davranışlarla test etme gibi davranışlar gözlenebilir.

Çocuklara Ölüm Kavramını Anlatırken Nasıl Yaklaşmalıyız

 Çocuğa ölüm nasıl anlatılır bu kavramdan ziyade çocuğa nasıl yaklaşmalıyız.

  • Kesinlikle çocuğa ölüm kavramı anlatılırken oldukça açık, sade ve basit bir anlatım kullanılmalıdır.
  • Ölümü uykuya benzetmek burada hatalı bir yol olacaktır. Çünkü çocukta uyku problemleri görülme riski artabilir ve ölen kişinin uyuduğu fikri çocuğu rahatsız edebilir.
  • Çocukta terk edilmişlik kaygısına, hissiyatına yol açmamak için kaybedilen kişi ile ilgili uzağa gitti gibi bir anlatım kullanılmamalıdır. Bu ileride kısa süreli ayrılıkları daha zor hale getirecektir.
  • Ölüm kavramını hastalıkla bağdaştırmak da başka bir yanlış yoldur. Çocuk bir yakını veya kendi hastalandığında her hasta olan kişinin öleceği düşüncesine kapılır.
  • Her şeyden önemlisi yaşanan bu kaybın sorumlusunun kendileri olabileceğini düşünebilirler. Özellikle annenin kaybedilmesi gibi durumlarda çocuk kendini daha da sorumlu hissedebilir. Bu yüzden çocuğa bunun doğal bir süreç olduğu mümkün olduğunca sade bir dille anlatılmalı ve çocuğun kafasında onun kendini suçlamasına sebep olabilecek düşünceleri çocukla iletişim kurarak uzaklaştırmaya çalışılmalıdır.

Ölüm ve Yas Süreciyle İlgili Çocuklar İçin Nasıl Bir Yardım Alabiliriz

Öncelikle unutulmamalıdır ki çocukların ölüm, yas gibi kavramları yetişkinler gibi anlamasını beklememeliyiz. Böyle bir durumda çocuk psikolojisi veya pedagoji alanlarında uzmanlığı olan bir psikologdan yardım alınabilir. Oyun terapisi eğitimi olan bir uzmanın da yardımıyla çocuğa bu durum oyun aracılığıyla açıklanıp çocuğun da kendini oyun aracılığıyla ifade etmesi sağlanır. Çocuk için anlaşılması son derece zor olan bu durum daha basit hale getirilerek uzman eşliğinde çocuğun sağlıklı bir şekilde baş edebileceği bir yas sürecine dönüştürülebilir. Bu dönemle sağlıklı baş etmeyi ve ölüm kavramını daha iyi anlamaya başlayan çocuğun beslenme, uyku, okul başarısı gibi sekteye veya düzensizleşmeye başlayan süreçlerde tekrar bir normalleşme gözlenecektir. Bu noktada çocukta kalıcı olumsuz etkileri olabilecek yanlış bir yöntem, bir yol izlememek için profesyonel yardım almak oldukça elzemdir ve bu noktada oyun terapisi alanında eğitimi, uzmanlığı olan bir profesyonele danışması çocuk için daha sağlıklı sonuçlar alınmasına yardımcı olacaktır.

Çocuğa ölüm nasıl anlatılır başlığındaki bu yazımızda elimizden geldiğince bilgi vermeye çalıştık bu konuda aklınıza takılan sorular için Buraya tıklayarak bize ulaşın.